MULADHARA CHAKRA
                        MULADHARA   CHAKRA

                       ( Kök Enerji Merkezi )

                                                                     

            Enerji merkezinin ismi Sanskrit dilinde pek çok isimde görüldüğü gibi birleşik isim olma özelliğindedir ve Mula kök sözcüğü ile Adhara kelimelerinden meydana gelmiştir. Bunların anlamlarına baktığımızda  "Mula" kök sözcüğünün (sebep, kaynak, kök, temel) anlamına geldiğini,  "Adhara" kelimesinin ise (merkez, destek) anlamına geldiğini görürüz. "Chakra"  kelimesi ise (tekerlek, çark, girdap) gibi dönme eylemini ifade etmektedir ve genel kanı olarak enerji merkezlerinin dönen girdaplar halinde algılanmasından ötürü burada enerji merkezlerini niteler anlamda kullanılmaktadırlar.
            Bu bilgilere bağlı kalarak enerji merkezinin adını değerlendirdiğimizde "Kök Enerji Merkezi, Temel Enerji Merkezi, Kaynak Enerji Merkezi" gibi anlamları bu isime yükleyebileceğimizi anlarız. Anatomik olarak baktığımızda da vücudun en alt bölgesinde yer aldığının görülmesi, enerjisinin ve faaliyet bölgelerinin incelenmesi bu adın anlamını biraz daha açıklığa kavuşturur.
            Vücudun en alt bölümünde, fiziksel bedenin kökünde, kuyruk sokumu kemiğinin hemen önünde, anüs ile cinsel organ arasında apış arası adı ile bilinen bölgede yer alır. Burası yine anatomik olarak pelvisacral ya da sakral plexus adı ile anılan sinir yumağının bulunduğu bölgedir.

Plexus

            Burada plexus kavramını biraz açalım. Plexus adı ile anılan noktalar vücudumuzun çeşitli bölgelerine dağılmış haldedir. Sinir liflerinin ve kan damarlarının bir araya toplandıkları, hassas ve enerji bakımından yüklü olan yerlerdir. Hemen hemen her enerji merkezinin yakınında bu tipte bir plexus’un bulunduğunu saptamak mümkündür.
             Diğer enerji merkezlerinin Kshetram olarak adlandırılan ve vücudun ön yüzünde yer alan iz düşümlerinin olmasına rağmen Muladhara Chakra' nın Kshetram' ı yoktur.

Yantra' sı

                                              
            Muladhara Chakra' koyu kırmızı renkli Nilüfer çiçeğinin ( Lotus ) taç yaprakları ile sembolize edilir. Diğer enerji merkezlerinde de olduğu gibi bu taç yapraklar enerji merkezinin yaymış olduğu enerji ışınlarının, gücünün ve zihinsel frekans boyutlarının görselleştirilmesidir.
            Muladhara Chakra, dört taç yaprağına sahiptir, diğer enerji merkezleri ile kıyasladığımızda en az taç yaprağına sahip, dolayısı ile zihinsel boyutta en kaba enerjiye sahip olan enerji merkezi olarak kabul edilir.
            Yine de bu taç yapraklar onun enerjisinin dört ses değeri ile uyum içinde olabileceğini anlatır.  Bazı Yantra’ larında bu ses değerleri her bir taç yaprağının üzerine işlenmiştir ve buların Vam, Sham, Sam ve Shom  seslerini verdikleri anlaşılır.
            Yantra' ların da nilüfer yapraklarının ortasında bir daire, dairenin ortasında da kare yer alır. Sarı renkte tasarlanmış olan bu kare Dünya' yı ve beş duyu organı tarafından algılanan Maya olarak adlandırılan, dünyanın ilizyondan ibaret olan, kalıcı nitelikleri olmayan, aldatıcı nimetlerini ifade eder, aynı zamanda  Prithvi Tattva  olarak adlandırılan toprak elementinin sem bollendirilmesidir. Ekol farklılığına bağlı olarak bazı Yantra' larda altın sarısı renkte boyanmıştır ve Tripura olarak anılır. Bu düşünce sisteminde Ateş  ( Agni ), Ay ( Chandra veya Soma ) ve Güneş' i ( Surya )  temsil etmektedir.
            Sarı renkteki karenin ortasında bazılarında OM bazılarında ise Muladhara Chakra' nın bija mantra' sı olan Lam yazılıdır                                                                                                                                                        
            Lam yazısının altında ters çevrilerek uç kısmı aşağıya doğru bakan, tabanı yukarıda kalan bir üçgen yer alır. Yoni olarak adlandırılan üçgen üretkenlikten sorumlu olan, evrenin yaratıcı enerji (Shakti' nin) sembolüdür. Aynı zamanda felsefi düşünceye göre astral bedenide temsil etmektedir. Yine bu üçgenin evrensel yaşam enerjisini ( Prana ), Muladhara Chakra' ya taşıyan enerji kanallarını temsil ettiği de kabul edilmektedi
            Üçgenin içinde bazı Yantra' larda belirtilen, bazılarında ise belirtilmeyerek var olduğunun düşünülmesi ve his edilmesi istenilen Swayamhu Linga yer alır. Dumanlı gri renkte ve net olarak belirtilmemiş olması nedeni ile Dhumra Linga olarak da adlandırılmaktadır. Linga, erkek yaratıcı gücünü temsil etmektedir. Burada net olarak tasvir edilmemesi ve renginin gri olması Muladhara Chakra' daki erkek yaratıcı gücün hasta olarak yorumlanmasına neden olur. Aynı zamanda Shiva olarak adlandırılan erkek yaratıcı gücün oturduğu yerin burası olmadığının vurgulanmasıdır. Bir başka vurguladığı noktada, Muladhara Chakra' nın enerjisine bağlı olarak yaşam sürdüren kişinin ilksel duygu ve düşüncelerine bağlı olarak, içsel farkındalıklardan ve spritüel yaşamdan uzak, kaba bir dünyasal yaşam görüşüne sahip olmasıdır.
            Ligna' nın üzerinde,  üç buçuk kere dolanmış olduğu görülen bir yılan yer alır ve Kundalini enerjisini temsil eder. Bu yılanın linga' nın üzerinde dolanmış olması astral beden ile Kundalini arasındaki ilişkiyi vurgular. Eski metinlerde bu yılan Mahakala olarak adlandırılır, büyük sonsuz zaman anlamına gelir.  Yılan, özelliklede kırmızı renkte işlenmiş olan yılan, ya da ejder motifi Kundalini enerjisinin simgelendirilmesidir. Hemen hemen her betiminde de üç buçuk kere dolanmış olarak görülür. Bu dolanmalar pek çok anlamlarla yorumlanır. Bunlardan bir tanesi vücudumuzda bulunan yedi ana enerji merkezinin bu şekilde sembolleştirilmiş olmasıdır. Bir diğeri yaşamımızdaki üç dönemin vurgulanmasıdır, bu dönemler geçmiş, şimdi ve gelecektir. Bir başka sembollendirme ise bilincin üç halinin üç dolanma ile temsil edilmesidir. Bunlar meditasyonda da beyin dalgalarının değişmesi ile nitelendirilen uyku,  derin uyku ( rüya görme ) ve uyanıklıktır. Buçuk dolanma ise bilincin üç halinin üzerinde yer alan duru görüş olarak da adlandırılan gerçekleri kavrama ve saf sezgi kabiliyetini yansıtmaktadır.

Mandala' sı

            Enerji merkezinin özellikleri göz önünde tutularak, mistik düşünceler daha da sembolleştirilmiş ve Mandala’ nın içine yerleştirilmiştir.
            Yantra' sında da görülen sarı renkli karenin alt tarafında bir fil yer alır. Daha sonra değineceğimiz gibi fil, Muladhara Chakra'nın kendisine özel hayvanıdır.
            Yine sarı renkteki karenin üzerinde, en arka planda Devi Dakini görülür. Dört başlı ve dört kollu olarak tasvir edilmiştir.  Dakini, ( Brahma ) , mutlak şuur olarak anlamlandırılır.
        
             Sol elinden üstte olanında lotus çiçeği tutar. Bu aklın saflığa erişmesinin sembolüdür. Alttaki elinde ise kâğıt rulosu yer alır, bu da Veda' ları temsil etmektedir. Sağ tarafta kalan ellerinden üstte olanı Abhaya Mudra pozisyonundadır. Her şeye ve her kese karşı sonsuz sevgisini, hoşgörüsünü ve affını simgeler. Altta olanında ise bir kap tutar. Kamandalu adı ile anılan bu kap tanrıların içeceği olarak nitelendirilen ölümsüzlük iksiri Amrita' yı (Soma) taşımak için kullanılan kaptır, dolayısı ile ölümsüzlük iksirini temsil etmektedir.
            Brahma' nın gövdesinin önünde yaratıcı dişi güç olarak kabul edilen Shakti yer almaktadır. Padma-Asana pozisyonunda oturmuş, kımızı renkte dhoti giymiştir, Dakini' de olduğu gibi bu da dört kollu olarak tasvir edilmiştir. Ellerinde koruyucu ve var edici, hırpalayıcı ve yok edici güçlerini sembolize eden savaş aletleri tutar. Bir elinde kafatası, bir elinde üç dişli zıpkın ( Trishula ) , diğer elinde kılıç, bir diğerinde de kalkan yer alır.
            En ön planda filin gövdesi üzerinde yine lotus pozisyonunda oturuşu ve fil hortumu şeklindeki burnu ile Ganesha yer alır, diğer figürlerde olduğu gibi şalı dört koluna da dolanmıştır.  Ganesha, Shiva purana' da, Parvati' nin oğlu olarak kabul edilir. Limon sarısı renkte dhoti giymiştir. Ellerinde nilüfer çiçeği, balta, ladu tutar. Onunda bir eli Abhaya Mudra pozisyonundadır. Ganesha burada saf zekânın taşıyıcısı olarak akıllılığın simgesidir.

Sembolizm

            Her enerji merkezi belli hayvanla sembollendirilmektedir. Bu semboller bir anlamda enerji merkezlerinin güçlerinin ifadesidir, onların davranış şekillerini ve niteliklerini ortaya koymaktadır. Kişinin bu enerji merkezinin etkisi altında kaldığı zaman sergileyebileceği psikolojik durumların yansımalarını vurgular. Muladhara Chakra' nın da kendisine özel hayvanı fil' dir. Fil, hayvanların en büyüğü, en güçlüsü ve en sağlamı olarak tanınır. Muladhara Chakra' nın enerjisine baktığımızda onun diğer enerji merkezleri arasında en kaba, en baskın ve aşılması en zor Chakra olduğu anlaşılır. Yaşamımızı derinden etkileyen ilksel duygu ve düşüncelerimizin, örneğin; barınma, cinsellik, soyunu devam ettirme isteği ve tutkuların kaynak noktasıdır.
            Her enerji merkezinin kendisine özel bir hissi bulunmaktadır, böylece her enerji merkezinin beş duyu organından bir tanesi ile bağlantılı olduğu ortaya çıkar. Yine her enerji merkezinin birde aktivite organının olduğundan bahsetmek gerekir. His (Tanmatra), his organı (Gyanendriya) ve aktivite organı da ( Karmendriya ) olarak adlandırılır. Muladhara Chakra' nın da hissi koku almaktır, buna bağlı olarak his organı burun ve aktivite organı da dışkılama fonksiyonunu yerine getiren anüs dür.

Özel Taşları ve Takı olarak Kullanılmasının İncelikleri

            Özellikle Ayurvedik çalışmalarda kullanılan, ilgili enerji merkezinin gücünü artırarak, rezonanslarını düzene sokan ve ilgili olduğu enerji merkezi ile uyum içinde olan, kuvvetli enerjiler taşıyan doğal taşlar, o enerji merkezinin özel taşları olarak anılırlar. Muladhara Chakra' nında kendisine özel doğal taşları lal,  siyah obsidien ve dumanlı kuvartz kristalleridir. 
 
            Doğal taşlara değinmişken burada bu konu üzerinde bir kaç kelime söylemenin gerekli olduğunu düşünüyorum.
            Enerji merkezleri ile ilgili doğal taşların günümüzde yaygın olarak takı şeklinde kullanıldıklarına şahit olmaktayız. Genelde de bu taşların albenisini artırmak, kullanım kolaylığı sağlamak adına metal çerçevelerle süslendiğini, metal zincirlerle boyunlara asıldığını hatta yüzük şeklinde tasarlandığını görmekteyiz. Oysa doğal taşların kullanılışı sırasında onların özel güçlerinden ve enerjilerinden istifade edilmek isteniyorsa metal ile karışık olmamasına dikkat etmek gerekir. Metal ile karıştırılan doğal taş saflığını ve enerji yüklenerek, bu enerjiyi muhafaza etme ve aktarma kabiliyetini kaybedecek, ya da metalin etkisi ile bu güç azalacaktır. Taşın içine gömülmüş ufak halkalara geçirilmiş pamuklu ip ya da kaytan ile boyuna asılmasının doğru olduğu, bir noktaya kadar enerjiyi koruduğu düşünülür. Metalin hem doğal taşla, hem de beden ile temas etmesinin taşın enerjisine etki ettiğine ve onun enerjisini bozduğuna inanılır. Platin, altın ve gümüş gibi metallerin kullanılabileceği savunulsa da bu tartışmalı bir konudur. Bu arada doğal taşların enerjilerini muhafaza etmeleri ya da enerji yüklenebilmeleri için özel yöntemlerin kullanılması gerektiği unutulmamalıdır. Bu konu hakkındaki bilgiyi bir başka yazımızda anlatalım.

Gökcisimleri ve gökcisimleri ile ilişkisi

            Her enerji merkezinin belli bir gök cismi ile ilgisinin olduğu kabul edilerek o gök cismi ile sembollendirilir ve ilişkilendirilir. İlgili olduğu gök cisminin diğer gök cisimleri ile olan konumu göz önüne alınarak yorumlar yapılır ve bu durumun enerji merkezinin yapısına etki ettiği onun enerjisini engelleyerek, ya da artırarak yeni zihinsel ve ruhsal hallerin ortaya çıkmasına neden olduğu kabul edilir. Muladhara Chakra' nın gök cismi de Sanskrit dilinde Mandala olarak adlandırılan Mars gezegenidir.
            Burada yeri gelmişken konumuzun biraz dışına çıkarak Hint felsefe sisteminde kendisine yer bulmuş, astrolojik olarak önem kazanmış yedi gök cisminin her birisinin bir Chakra ile bağlantısı olduğunu hatırlayarak,  Navagraha olarak adlandırılan bu 7 gök cismi ile 2 göksel olayın isimlerini sayalım.
Surya                                   Güneş
Soma  ya da  Chandra       Ay
Budha                                 Merkür
Sukra                                  Venüs
Brihaspati                          Jüpiter
Sani                                     Satürn
Mandala                             Mars
            Gök cismi olmayan fakat astrolojide yer alan iki olay, Ay ve Güneş tutulmasıdır. Bunlarda Rahu ve Kethu olarak adlandırılır.

Evrensel Enerjiler ile İlişkisi

            Her enerji merkezinin Pancha Maha Tattva olarak adlandırılan Beş kaba evrensel elementten birisi ile ilişkisi vardır. Muladhara Chakra' nın ilişki içinde bulunduğu evrensel elementte Prithivi Tattva olarak adlandırılan toprak elementidir. Bazı kaynaklarda ise barındırdığı enerjiden ve çalışmalarda elde edilen duyumsamalardan hareketle olsa gerek Ateş elementi, Agni Tattva ile ilişkilendirilmektedir.
            Tüm enerji merkezlerinin ellerde, el parmaklarında, ayaklarda belli noktalarla ilişkisinin olduğu kabul edilir. Bu noktalar ilgili Chakra’ nın enerjisine uygun frekansta enerji ürettikleri gibi Chakra’ nın ürettiği enerjinin dışa açılan, yada enerjinin Chakra’  ya ulaşmasını sağlayan noktalardır.
            Ayurvedik masajlarda ve enerji aktarım uygulamalarında bu enerji noktalarından istifade edilir.

Ayurveda

            Burada durup Ayurveda' nın ne olduğuna çok kısa olarak bakalım. Sanskrit dilinde "Ayur" yaşam, " Veda" bilgi anlamına gelmektedir. Ayurveda, Hindistan' da insanı zihni ve bedeni ile bir bütün olarak gören ve tedavi sistemini ona göre geliştiren binlerce yıl öncesine tarihlenebilen tıp sistemidir.

El ve Ayaklarla İlişkisi

            Muladhara Chakra' nın enerjisi ellerde, el ayaları ile el bileğinin arasındaki bir noktadan dışa açılmaktadır. Ayaklarda ise enerjinin dışa açıldığı nokta ayak topuklarıdır. Enerji merkezlerinden her birisinin evrensel elementle bağlantısı olduğunu yukarıda söylemiştik. Muladhara Chakra' nın evrensel elementi de Prithivi Tattva demiştik. Hasta-Mudra olarak adlandırılan el tutuş şekillerinde de yüzük parmağı ile ilgili olan element Prithivi Tattva olarak adlandırılan “toprak” elementidir ve yaygın olarak kullanılan el tutuş şeklide Prithvi Mudra olarak adlandırılır.

Renk

            Muladhara Chakra' nın rengi ateş kırmızısıdır. Enerji merkezleri üzerine farkındalık ve aktifleştirme çalışmaları yapıldığında, ortak duyumsama ve ortak kanı parlak ateş kırmızısı olarak algılanmaya başladığıdır. Bu renk onun dalga boyutlarını ve frekanslarını ortaya koymaktadır.
            Kırmızı rengin dalga boyutlarının 625 nanometre ile 740 nanometre arasında değiştiği ölçülmüştür. frekansları ise 480 ile 405 THz arasındadır. Bu özellikleri ile algılanabilen renk spektrumu içinde en yüksek dalga boyutlarına ve en düşük frekansa sahip enerji üreten, bir anlamda en kaba olan enerji boyutunu ifade etmektedir. Dalga boyutları düşerek, bununla ters orantılı olarak frekans boyutları yükseldikçe ortaya çıkan enerji daha süptil olmakta, yani zihinsel olarak daha ince özellikler kazanmaktadır.
            Muladhara Chakra,  Apana enerjisinin kaynaklandığı noktadır, dolayısı ile yaşam enerjisi olan Apana Prana tarafından yönetilir. Bu enerji, bizim ölümlü varlığımızın ilk enerjisi olarak anlamlandırabileceğimiz Bhu - Lokha' ya  ait enerji olarak yorumlanır.  Bu bölgeden yükselen enerji akımları da Apana Vaayu adını alır.
            Mantrası, yani kendisi ile uyumlu olan ve çalışmalarda kullanılan ses değeri  Lam  dır.

Muladhara Chakra ile Nadi' ler arasındaki bağ.

            Burnumuzdan her nefes aldığımızda vücudumuza dahil olan evrensel enerjiyi burun kanallarından başlayarak Muladhara Chakra' ya taşıyan iki ana ruhsal kanalın, yani  İda  ve  Pingala Nadi' lerin vücudun en alt bölümünde son vardıkları nokta Muladhara Chakra' dır. Sol burun kanalından başlayan ve zihinsel enerjiyi taşıyan İda Nadi, Muladhara Chakra' ya sol tarafından, Sağ burun kanalından başlayan ve hayat enerjisini taşıyan Pingal Nadi' de Muladhara Chakra' ya sağ tarafından dahil olurlar. Manevi kuvvet olarak da kabul edilen Kundalini enerjisini taşıyan Sushumna Nadi ise bu iki kanalın orta noktasından kaynaklanarak omurga boyunca yükselir. Yukarıda söylediğimiz gibi Yantra' larında tepesi aşağıya bakar şekilde işlenmiş üçgen şeklinin İda ve Pingala kanallarından Muladhara Chakra' ya akan enerjiyi temsil ettiği bazı kaynaklarca kabul edilmektedir.

Muladhara Chakra ve diğer enerji merkezleri

            Her enerji merkezi kendisinden altta kalan enerji merkezlerinin etkisi altına girerek enerjilerini kirletebilir ve olması gereken zihinsel fonksiyonlarını ortaya koymaktan uzaklaşarak, saf aktivitesini kaybeder. Aynı şekilde kendisinden üstte kalan enerji merkezinin etkisi altına girerek kendi fonksiyonları içinde kalan, fakat istenmeyen duygu ve düşüncelerinin de etkisini hafifletebilir, ya da yok edebilir. Bunun için tüm enerji merkezlerinin kendi aktiflik alanlarını bilerek, zihinsel yapıyı ve enerjiyi daha üst enerji merkezlerinin denetimi altında olacak şekilde düzenlemek gerekir.
            Yoga' nın düşünce sisteminde Muladhara Chakra ne kadar en alt enerji merkezi olarak bilinse de kontrolsüz kaldığı zaman etkisi altına girebileceği yedi alt enerji merkezinden daha söz etmek olasıdır. Bunlar genelde hayvansal yaşam formlarının düşünce ve yaşam şekillerini, enerjilerini temsil etmekte olsalar da insanlarda da yer alırlar. Bu alt enerji formlarını şu şekilde sayabilmek olasıdır. Atala - Lokha, Vitala - Lokha, Satala - Lokha, Talatala - Lokha, Rasatala - Lokha, Mahatala - Lokha, Patala - Lokha. Bunlar bazı kaynaklarda yer altı dünyasının yedi katı olarak da anlamlandırılmaktadırlar.
            Muladhara Chakra' ın üzerinde yer alan ve Muladhara Chakra ile birlikte yine yedi üst enerji diliminden ve zihinsel formdan bahsedilir. Bulardan her birisi yedi ana enerji merkezi ile bağlantılıdır. Bunları da şu şekilde sayabilmek olasıdır.
            Bhu - Lokha, Muladhara Chakra' ya ait olan enerjidir. ( Kök enerji merkezi ). Ölümlü varlığımızın ilk enerjisi olarak adlandırılır.
            Bhuvah - Lokha,     Swadhistana Chakra' ya ait olan enerjidir. ( Karın enerji merkezi ). Kişinin saf bilgiden, zihinsel bedeninden ve manevi varlığından haberdar olmasının ilk adımı olarak yorumlanır.
            Svah- Lokha, Manipura Chakra' ya ait olan enerjidir. ( Göbek enerji merkezi ) kişinin mutlak olan enerji ile tanışmasıdır.
            Maha - Lokha,   Anahata Chakra' ya ait olan enerjidir. ( Göğüs enerji merkezi ). Ölümsüz enerjinin, yani ruhsal enerjinin ilk noktası olarak kabul edilir.
            Jnaha - Lokha,   Vishuddha Chakra' ya ait olan enerjidir. ( Boyun enerji merkezi ). Doğruyu yanlıştan ayırabilen psişik gelişimin başladığı noktadır.
            Tapa - Lokha,    Ajna Chakra' ya ait olan enerjidir. ( üçüncü göz, bilgeliğin gözü ).
            Satya - Lokha,    Sahasrara Chakra' ya ait olan enerjidir. ( Taç enerji merkezi ).
            Muladhara Chakra' nın bağlantı içinde olması istenilen enerji merkezlerinden bir tanesi yedi ana enerji merkezi arasında sayılmayan, başın arka tarafında yer alan Bindu Chakra ve başın iç kısmında yer alan, yedi ana enerji merkezi arasında sayılan Ajna Chakra' dır. Her iki enerji merkezinin enerjilerinin Muladhara Chakra’ nın enerjisi üzerinde dengeleyici etkisinin görülmesi, aralarında uyumun olması yaşamsal enerjinin doğru biçimde kuvvetlenmesine yol açar. Kişinin hayata bakış açısında, hayatı değerlendirmesinde ve özümlenmesinde, pozitif duygu ve düşüncelerinin şekillenmesinde, ön plana çıkmasında rol oynar. Enerji merkezlerinin enerjilerinin uyarılması yükseltilmesi ve dengelenmesindeki bir amaçta budur.

Özellikleri

            Yoga' nın öğreti sisteminde vücut içinde Granthi olarak adlandırılan üç düğüm sisteminden bahsedilir, bunlardan bir tanesi Muladhara Chakra' da yer almaktadır ve Brahma Granthi olarak adlandırılır. Bunu dilimize çevirdiğimizde evrensel şuurun düğümü olarak anlamlandırabiliriz. Bu düğüm uyandırılarak açıldığında onunla eş zamanlı olarak evrensel enerjinin dişil karakterli gücüde uyandırılır. Bu güç Kundalini Shakti olarak adlandırılandır.
            Muladhara Chakra' nın enerjisi Brahma düğümünün kapalı olması ile ilgili olarak engelleniyorsa bu enerji dengesizliğine bağlı olarak pek çok fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Hemen hemen her insanda Muladhara Chakra' nın uyanmış olduğu ve enerjisini ortaya koyduğu söylenebilir. Ama enerji dengesinin kurulmuş olduğunu söylemek doğru olmaz. Kontrolsüz olarak uyanmış olan enerjinin, Muladhara Chakra' dan daha altta kalan enerji merkezlerinin etkisinde kalarak ilksel düşüncelerin yüze çıkmasına neden olduğunu, içgüdüsel olarak hayvansal yaşamın gereklerini yerine getirecek duygu ve düşüncelerin ortaya çıkmasına sebep olduğunu, kişinin hırs, arzu ve egosunun esiri olarak bir yaşam sürdüğünü çevremizde her zaman izleyebilmek mümkündür.
            Ayurvedik öğretilerde Muladhara yaşamın ilk basamağı olarak kabul edilir. Sahasrara ve Ajna Chakra' lar hariç tutularak diğer enerji merkezlerinin özellikle derin spritüel fonksiyonlarından pek çoğunun burada şekillendikleri, ya da bu enerji merkezinin etkisi altında iş gördükleri kabul edilir. Muladhara Chakra' dan üstte yer alan enerji merkezleri kendi fonksiyonlarını ortaya koyacak kadar açılmamışlarsa, saflaştırılmamışlarsa ve yüksek enerjiye sahip değillerse kişi tüm yaşantısını Muladhara Chakra' nın dar ve yanlış kalıpları içinde şekillendirerek, buna uygun bir yaşam sürmekten kendisini kurtaramaz. Bununla uyumlu olarak Samkhya felsefesinde Muladhara' nın gücü Muladhara Prakriti olarak adlandırılır. Bu "Fiziksel doğanın üstün esasları" olarak dilimize çevrilebilir.
            Muladhara Chakra, pek çok kaynakta dar bir pencereden bakılarak değerlendirilmekte, kadınlarda duygusallığın, erkeklerde ise fiziksel gücün geliştiği merkez olarak yorumlanmaktadır. Oysa insan yaşamındaki arzuların, isteklerin, eylemlerin, eylemsizliklerin,  başarıların, başarısızlıkların, cinsel arzuların, hırsların, kıskançlıkların, maddi dünyaya bağımlılığın, bireysel egoların, ikilikçi düşüncelerin ve buna benzer aklımıza gelebilecek her şeyin kontrol noktasıdır.
            Yoga yolunda Yama olarak adlandırılan ve aşılması gereken şeyler basamağında yer alan ego, Ahamkara olarak adlandırılır, kişinin en büyük düşmanı olarak değerlendirilir. Ben ve benim gibi bireyselliklerin ön plana çıkmasına, sahiplenme duygusunun oluşmasına neden olur. Kişiyi ben ve ben olmayan gibi ikilikçi düşüncelerin içine iter. Zihni istenilen sakinlikten uzaklaştırarak mutsuzluğun kaynaklarından birisini yaratır. Bu nedenlerle Yoga çalışmalarında, bu duygudan kurtulmak için zihnin ikna edilerek disiplin altına alınması istenilir.
            Muladhara Chakra' nın  Kundalini çalışmaları açısından bir önemi ve özelliği de Kundalini enerjisinin uyandırılmadan önce potansiyel büyük bir kuvvet halinde burada olmasından kaynaklanmaktadır.
            Mistik açıdan bakarak değerlendirildiğinde Muladhara Chakra' nın önemli bir özelliğe daha sahip olduğu anlaşılır. Yine mistik üşünceye göre Samsara olarak adlandırılan döngünün içine düşmemize neden olan, eski yaşamlarımızdan kalan ve bu yaşamımızda edindiğimiz Samskara' larımızın ve Karma' larımızın burada depolanmasıdır.

Muladhara Chakra' nın enerjisi ile Psişik durum arasındaki bağ

            Muladhara Chakra' nın enerjisi kontrolsüz olarak yüksek düzeyde olabileceği gibi düşük düzeyde de olabilir, her iki halde de ortaya çıkabilecek kişilik karakterleri kişinin Rajas ve Tamas adları ile anılan kişilik yapısını meydana getirir.
            Buradaki enerjinin kontrolsüz olarak yüksek düzeyde olması, kendi kendisine uyanan Shakti gücünün burada sıkışıp kalması Rajas karakterini ortaya çıkartır. Kişinin hırsları, kıskançlıkları, egosu, maddi dünyaya olan bağımlılığı, cinsel arzuları, istekleri, en üst düzeye çıkar ve bu dünyada bulunmasının asıl amacını meydana getirir, doymak bilmez bir yapının sergilenmesine yol açar. Kişinin kendi düşünceleri, çıkarları, tutkuları ve zevkleri ön planda tutularak eylemler ve söylemler ona göre hazırlanır, tarafsızlık ve objektif görüşten gittikçe uzaklaşılarak olması gereken ruhsal ve fiziksel denge bozulur. Bir noktadan sonra kişi kendi isteklerini elde edememe ve elinde olanları kaçırma korkusu yaşamaya başlar. Buna bağlı olarak da çok zaman sinirli, güvensiz, öfkeli, huzursuz ve kavgacı yapıya bürünür. Zamanla uyumsuzluklar yerleşik hal almaya başlar ve kişi kaçış yolları arar, saldırgan davranışlar sergiler. Kompleksler gelişerek şizofren ve nevrozlu davranışlar ortaya çıkar.
            Rajas karakterli Muladhara Chakra' da, tüm yaşamın cinsellik ön planda tutularak kurulmaya çalışıldığı kabul edilir. Dr. Sigmund Freud' da, bu nokta üzerinde durarak giyinmek, arkadaş seçimi, hatta yemek yemek gibi hayatın önemli fonksiyonlarının cinsel bilincin etkisi ile şekillendiğini söyler. Bu nedenle, Muladhara Chakra' nın enerjisinin kontrolsüz olarak yüksek olduğunda bizi yönetenin, ilksel duygularımız, egolarımız, cinsel dürtülerimiz, arzu ve isteklerimiz olduğunu söylemek yanlış olmaz.
 
            Muladhara Chakra' nın enerjisinin kontrolsüz olarak düşük olması Tamas karakterli yapının ortaya çıkmasına neden olur. Yukarıdaki bilgilerin aksine bu yapı duygu ve düşüncelerin gücünün azalma nedenidir. Kişi içine kapanarak hayata küskün ve karamsar bir yapıya bürünür. Hatta hayattan vazgeçmeye kadar varan çaresizlik, terk edilmişlik ve bıkkınlık duygusunun gelişmesine neden olabilir. Muladhara Chakra' nın enerjisinin değişkenlik içinde olduğu durumlarda kişi iç dengesinin o andaki şekline bağlı olarak, pozitif etki altında ise pozitif ve samimi davranışlar içinde olabilir, negatif duyguların etkisi altında ise negatif, soğuk ve agresif davranışlar içinde olur.
 
            Muladhara saflaştırılmaz, diğer enerji merkezleri ile arasında olması gereken denge sağlanmaz ise beyinsel yapımızdaki bu enerji merkezi ile eş zamanlı olarak hareket eden ve uyum içinde olan bölgeler yukarıda saydığımız karakter yapılarına uygun frekanslar üretmeye ve yaşantımızı bu şekilde programlamaya ve hatta bizim çöküşümüzü oluşturmaya devam edeceklerdir.

Anatomik olarak etkileri

            Anatomik olarak baktığımızda, Muladhara Chakra' nın ve Apana enerjisinin fiziksel bedenimizde omurganın özellikle son bölgelerinde ( kuyruk sokumu ) etkili olduğu anlaşılır. Tüm barsak sistemine, anüse, mesaneye, prostat bezine, testislere, rahime, yumurtalıklara, üreme organlarına, iç salgı bezlerinden börek üstü salgı bezlerine, kemik yapısına, dişlere, tırnaklara etkisini göstermektedir. Aynı zamanda hücre yapımını ve kanın yenilenmesini de dengelediği bilinir.
            Muladhara Chakra enerjisinin kontrolsüz olması ile vücutsal fonksiyonlarımız arasında da bağ olduğu anlaşılmaktadır.  Bunlardan ilk gözümüze çarpanlar sürekli dışkılama zorluğunun çekilmesi,  barsak ve mide problemlerinin görülmesi, şişmanlık, ya da bunun tamamen tersi olarak aşırı zayıflık dır. Ortaya çıkan pek çok rahatsızlık yine Muladhara Chakra' nın dengesiz ve denetimsiz olmasına bağlanmaktadır. Bunlar genelde şöyle sıralanır. İştahsızlık ya da aşırı yeme, kansızlık, eklemlerde oluşan iltihaplanmalar, sık sık tekrarlayan uçuklar, ağız yaraları, jinekolojik rahatsızlıklardan bir kısmı, böbrek fonksiyonlarındaki değişmeler, böbrek üstü bezlerinden salgılanan hormonların artması, ya da azalması, cinsel isteksizlikler, yada aşırı cinsel istekler, Kalpte meydana gelen çarpıntı hissi, damarlarda oluşan daralmalar, tansiyondaki dengesizlikler, kalp krizi geçirme riskinin artması. Ayrıca bu enerji merkezindeki enerjinin kontrolsüz olması ve bu kontrolsüzlüğün sürekli hale gelmesi ile kanser riskinin, özelliklede kadınlarda göğüs kanserine yakalanma riskinin arttığı düşünülmektedir.
            Muladhara Chakra üzerine yapılan farkındalık ve enerjisini yükseltme çalışmalarında anatomik olarak karnın alt tarafındaki kan ve lenf akımının hızlandığı gözlenir, bu karın içinde yer alan organ ve dokuların daha fazla beslenerek daha dengeli ve sağlıklı olmalarına yol açar. Hücre yıkılması azalarak hücre yenilenmesi artar ve tüm vücutta enerji yükselmesi gözlenir. Tansiyon ve kalp atışı dengelenir. Böbrek üstü bezlerinin hormon salgılanması düzen altına alınır.Muladhara Chakra' nın enerjisinin kontrol altında yükseltilmesi cinsel aktivitedeki düzeni de etkiler. Düzenli yapılan çalışmalar karın bölgesinde birikmiş olan yağların yakılmalarına da yardımcı olur
 
            Muladhara Chakra üzerine yapılan çalışmalarla şeker hastalığı, hazımsızlık ve depresyon durumların hafifletilmesi ya da ortadan kaldırılması mümkün olmaktadır. Muladhara Chakra üzerine sabırsızlıkla yoğun çalışmalar yapıldığında, fiziksel beden ve zihinsel beden hazırlanmadan aktivitesi artırıldığında, ya da bu enerji ile ilk defa karşılaşıldığında fiziksel olarak mide bulantısı, mide krampları, sindirim bozuklukları, ortaya çıkabilir. Bu nedenle çalışmalar tam bir bilinçlilikle, temkinle ve yavaş yavaş yapılmalıdır. Acelecilikten ve doyumsuzluktan aç gözlülükten kaçınmak gerekir. Elde edinilenlerle yetinilmeli ve gerisi düzenli çalışmaların eşliğinde zamana bırakılmalıdır.

Duyumsamalar                                                                                   

            Muladhara Chakra üzerine yapılan farkındalık çalışmalarında, ya da enerji yükseltme çabalarında koku alma hissinin keskinleştiği fark edilir. Omurganın dip kısmında, cinsel organlar ile anüs arasında ısınma, titreşmeler, karıncalanmalar ve kaşıntı hissi ortaya çıkabilir. Konsantrasyon bu noktada yoğunlaştırıldığında enerji merkezinin kırmızı ve sıcak olarak algılanması ve net olması istenilir. Renkte meydana gelen bozukluk ortaya çıkan rengin niteliğine ve şiddetine göre yorumlanarak enerji merkezinin bir başka enerji ile kirletildiği ya da baskı altına alındığı şeklinde yorumlanır. Enerjinin çok fazla yükselmesi ve enerji merkezinin açılması halinde belirgin duyumsamalardan bir tanesi ortak kanı olarak bu noktada irkilme, çarpma ve doluluk hissinin oluşmasıdır.
 
            Genel kaide ve kanı olarak Muladhara Chakra' da ısınma meydana geldiği duyumsandığında çalışmalara devam edilir, bu ısınma yanma şekline dönüştüğünde çalışmalara bir günlük ara verilir.